DOLAR

14,7445$% -0.01

EURO

16,0906% 0.23

STERLİN

19,2158£% -0.14

GRAM ALTIN

927,59%0,47

ÇEYREK ALTIN

1.507,00%1,06

TAM ALTIN

14.685,84%0,26

BİTCOİN

622003฿%-1.04589

a
  • Dava Haber
  • Gündem
  • Almanya’dan hayalindeki işletmeyi açmak için Türkiye’ye geldi: Dokuz günde mağdur oldu

Almanya’dan hayalindeki işletmeyi açmak için Türkiye’ye geldi: Dokuz günde mağdur oldu

20 yıl Almanya’da kaldıktan sonra Antalya’da hayali olan pastaneyi açan 56 yaşındaki girişimci kadın, ortağının 9 gün sonra ayırılma kararıyla şoke oldu. İş yeri devir olmadan parasını isteyen karşı taraf, iddiaya göre girişimci kadının kızına boş senede imza attırıp, kapısına haciz gönderdi. Annesini kurtarmak için boş senede imza attığını söyleyen gözü yaşlı diş hekimi Derya Perçin Öztürk, "Haksızlığın karşısına geçmek istiyorum, kim haklı kim haksız adalet karar versin" dedi.

0

BEĞENDİM

Yaklaşık 20 yıl Almanya’da yaşayan ve daha sonra önce Ankara’ya, ardından Antalya’ya yerleşen Yurdagül Noyman ve kızı Derya Perçin Öztürk, Muratpaşa ilçesinde iş yeri açmaya karar verdi. Diş hekimi Perçin, ilk olarak bir diş kliniği açtı. Daha sonra anne Noyman, hayali olan bir pastaneyi, kızının işyerine de gelen Türk bir çiftle açmaya karar verdi. Diş kliniğinin bir yanındaki dükkan pastane olarak dizayn edildi ve yaklaşık 350 bin TL masrafla açıldı.

ORTAKLARI 9 SÜN SONRA AYRILMAK İSTEDİ

Aralık ayında açılan işletmenin, ortakları 9 gün sonra ayrılma kararı aldı ve paralarını geri istedi. Noyman, karşı tarafa iş yerinin devir işleminden sonra paranın paylaşılabileceğini söyledi. Bunun üzerine iddiaya göre iki taraf arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı ve otaklığı bitiren taraf, Öztürk’e 150 bin TL’lik senet imzalattı. İddiaya göre karşı taraf, üzerine tarih attığı senedi bir kaç gün sonra yürürlüğe koyarak haciz işlemi başlattı. Bu süreçte kapalı olan iş yerinin devir olmaması nedeniyle Noyman, aylık 10 bin TL olan kirayı ödemeye de devam ediyor. Sadece annesini kurtarmak için senede imza attığını ve mağdur olduklarını dile getiren gözü yaşlı Derya Perçin Öztürk, adaletin yerini bulmasını istedi. REKLAM

56 yaşındaki emekli Yurdagül Noyman, Almanya’da uzun süre kaldıktan sonra 8 yıl önce Ankara’ya taşındıklarını, pandemi sürecinde ise Antalya’ya geldiklerini söyledi.
Kızına diş kliniği açtıktan sonra kendisinin de boş durmayı sevmediği için bir iş yeri açmaya karar verdiğini anlatan Noyman, “Kızımın iş yerine gelen bir aile ile tanıştık. Ve ardından hemen yan tarafa pastane şeklinde bir işyeri açtık. Açıldıktan 9 gün sonra problemler yaşanmaya başladı. Psikolojik baskı, paralarını geri istemenin ardından ortaklığı bitirilmesini istediler. Ya onların çalıştırıp bana para vermelerini, ya da benim çalıştırıp onlara para vermemi istedim. Onlar benim burayı çalıştıramayacağımı biliyorlardı çünkü torunuma bakıyordum ve uzak bir bölgeden buraya geliyordum. Bunun üzerine karşı taraf benden senet sepet istemeye başladı, tartışmalar yaşandı. Darp edildim” diye konuştu.
TİCARI HAYATINA ZARAR GELİYOR REKLAM

Bunun üzerine çiftin kızına 150 bin TL değerinde açık bir senet imzalattığını dile getiren Noyman, “Bunun üzerine karşı tarafla iletişime geçtim, kızımın bu işyeriyle bir bağlantısını olmadığını senedi benim imzalamam gerekir diye söylememe rağmen açık senedi bize getirmedi. Bunun üzerine biz polis merkezine gidip, bu miktarın önü arkası veya tarih atılmayacağına dair garanti olmadığı için şikayette bulunduk. Bunun ardından olaylar büyüdü. Tarihi kendileri doldurup icraya verdiler. Bu icra süresinde olan kızıma oldu. Kızımın ticari hayatına zarar verdiler” diye konuştu.
HER GÜN HACİZ KORKUSU YAŞIYORUZ
Her gün haciz korkusu yaşadıklarını dile getiren Noyman, “Bunu hak etmedik. Onların benden alacağı para neyse onu ödeyeceğim. Ama gidilen yol yol değil. Senedi geri versinler, kızımın mesleği ile oynamasınlar. Bana gelsinler. Benimle ortak yaptılar, kızımla değil. Bize psikolojik baskı yaptılar,’ yüksek makamlarda tanıdıklarımız var, her türlü bu parayı sizden alırız’ diyorlar. 150 bin TL için değer mi?” dedi.
REKLAM

İş yerini kapattıklarından beri içeriye adım atmadığını ifade eden Noyman, “Burada kızımın, onların da emekleri var. Bu şekilde kapanması güzel değildi. Kimseye güvenmeyin. Bizim yurtdışında kalıp bunları bilmediğimizi bilerek, özellikle kızımın üstüne gidip senede imza attırdılar. Allah’tan 150 bin TL, 150 milyon da yapabilirlerdi. Biraz vicdanları sızlamış demek ki orada. Şimdi mahkemelerde sürünüyoruz. Kızımın neden ticari hayatı benim yüzümden zarar gördü diye düşünüyorum. Tek hayalimiz Almanların pastasını satmak ve işletmemizi onlarla birlikte büyütmekti. 9 günde bir işletmeden ne bekleyebilirsiniz” ifadelerini kullandı.
GÜVENCE AMAÇLI OLDUĞUNU SÖYLEDİLER
Noyan, “Bu dükkan devir olur, ben parasını vermezsem, o zaman beni icraya ver, mahkemeye versin” dedi.
Derya Perçin Öztürk, annesinin ortak olduğu çiftin müşterisi olduğunu anlatarak, “Bende tedavi oluyorlardı. Annemin iş yeri açma gibi bir hayali konuşma esnasında geçince atladılar. Güvenerek biz bu işin içine girdik ama neyle karşılaşacağımızı, amaçlarının ne olduğun bilmiyorduk. 9 gün sonra anneme baskı uygulamaları, iki bayanın üstüne gelmeleri, buraya mafya tipli adamları getirmeleri bizim üstümüze baskı yaptı. Benim annemi oradan tek kurtarmanın yolu o senedi imzalamaktı. Başka çarem yoktu, her gün buradalardı. Her gün olay çıkıyordu, hastalarım bunlara şahit oluyordu. Sonuçta senedi imzaladım ama senedin üzeri boştu. Bana güvence amaçlı aldığını söyledi. Sonra da tarih atıp senedi icraya koydular. Şu an her şeyim hacizli” diye konuştu. REKLAM

Bu köyde korkudan kimse evden çıkamıyor: Böyle bir şey tarihte görülmemiştir FOTOĞRAF 8 Title Uzunköprü’ye bağlı Elmalı köyünde yaşanan vahşetle ilgili ortaya çıkan yeni gelişmeler, olayın derinliğini bir kez daha ortaya koydu. Milyonlarca lira değerindeki altınlar için katledilen Güner ailesinin komşuları olayla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Köyde yaşayan vatandaşlar tedirgin olduklarını ifade ederek, böyle bir olayın yaşanacağının akıllarının ucundan bile geçmeyeceğini söylediler.
Title Köy halkından muhtarlık azası İsmet Gürler, cinayet sonrasında evde olduğu iddia edilen para ve altınların olay günü güvenlik güçleri tarafından arandığını fakat bulunamadığını, yapılan ikinci aramada ise bahsi geçen altın ve paranın evde bulunan elektrik panosundan çıktığını söyledi. Gürler, “O gün için kumandanlar, Jandarmalar gelmişti bu parayı aramak için. İkinciye tekrar geldiler. Her tarafı aradılar. Bir şey çıkmadı ama sonra çıkarken elektrik kutusunu çekti kumandan. Salladı onu, içinde bir şey sallandı. Kilitliydi. Onu levye demir ile açtık. İçinden bir poşet çıktı. Poşeti yırttı Jandarma, bir miktar para çıktı cüzdanın içinde. Aşağı yukarı 30 – 35 bin lira para çıktı. Birkaç tane altın çıktı" dedi. Title Gürler, katledilen Mehmet Güner’in daha önce kızına evde sakladığı paralardan bahsettiğini söyledi. Gürler, “Babası daha önce kızına söylemiş. Ben size bir miktar ölüm parası sakladım bir yere. Ama sonra o para bulundu. Bu olayı kim yaptı? Bilmiyorum. Tedirginiz. Bu olayı yapanın bulunmasını istiyoruz” diye konuştu. Title Elmalı köyünde bakkal ve kahvehane işleten Tuncay Keser, yaşanan olaydan sonra akşam saatlerinde dükkânını erken kapattığını ve köy halkının korkudan erkenden evlerine gittiğini ifade ederek, “Böyle bir olayın yaşanacağı kimsenin aklına gelmezdi. Kimse böyle bir şey beklemiyordu. Köy olarak herkes tedirgin. Herkes korkuyor. Köy yerlerinde bir bakkalın, bir kahvenin saat 9’da kapanması tarihte görülmemiştir. Herkes korkudan evinde gidiyor. Köy olarak bu olayın failinin bir kişi olacağına kimse inanmıyor, kimse böyle düşünmüyor. Olayın bir an önce aydınlatılmasını istiyoruz. Köy olarak çok tedirginiz. Bunu yapanların cezasını bir an önce kessinler, köy halkı olarak bu faillerin kim olduğunu öğrenmek istiyoruz” dedi. Title Köy halkından Sebahattin Akman, olayın arkasında başka birilerinin olduğundan şüphelendiğini ifade ederek, bir kişinin dört kişiyi katletmesine imkân olmayacağını söyledi. Akman, “Bütün köy olarak böyle bir olayın yaşanmasına şaşırdık. Olayla ilgisi olduğu söylenen çocuğun böyle bir şey yapacağı kimsenin aklına gelmezdi. Ailesiyle birlikte Sipahi köyündeki cevizlikte çalışırlardı. Sonra ailecek Tekirdağ Çorlu’ya taşındılar. Başka da bir şey bilmiyorum. Köy olarak tedirginiz. Gece rahatsız oluyoruz. Bu olay tek başına yapılabilecek bir şey değil. Dört kişi katlediliyor, yalnız başına yapmasına imkân yok. Ama şu an yakalanan başka kimse yok. Failler bir an önce yakalanırsa herkes rahat edecek” dedi. Title Olayla ilgili olarak evde bulunan altın ve paranın incelenmek üzere kayıt altına alınırken, güvenlik güçlerinin yürüttüğü tahkikatın yeni edinilen bilgiler ışığında genişletilerek devam ettiği öğrenildi.
Edirne’nin Uzunköprü ilçesine bağlı Elmalı köyünde geçtiğimiz ayda yaşanan vahşette Mehmet Güner (76), aynı adı taşıyan oğlu Mehmet Güner (55), onun eşi Filiz Güner (55) ile çocukları Anıl Güner (26), evlerinde öldürülmüş halde bulunmuş, olayla ilgili Berk Erdoğan tutuklanıp cezaevine gönderilmişti. Title Title Bu köyde korkudan kimse evden çıkamıyor: Böyle bir şey tarihte görülmemiştir Edirne’nin Uzunköprü ilçesine bağlı Elmalı köyünde yaşanan ve aynı aileden 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayda yeni gelişmeler ortaya çıktı. Cinayete kurban giden dede Mehmet Güner’in kendisine ait olduğu iddia edilen altınları ve nakit parayı evdeki elektrik panosuna sakladığı ve kızlarına “ben size evde bir yerde ölüm parası sakladım” dediği öğrenildi. {{ entity.comments.quantity }} YORUM BİR YORUM YAZIN



  • BiP’te paylaş
  • Telegram’da paylaş
  • Whatsapp’ta paylaş
  • Pinterest’te paylaş
  • Flipboard’da paylaş
  • E-posta gönder

Bakteriler tarafından aydınlatılacak Fransız kasabası FOTOĞRAF 6 Title Paris'in 50 km güneybatısındaki küçük bir Fransız kasabası olan Rambouillet'teki Covid-19 aşı merkezinin sakin bir yan odasında, bir dizi silindirik tüpten yumuşak mavi bir ışık yayıldı. Bu ışığın izine düşüldüğünde ise ateşböcekleri, mantarlar ve balıklar gibi çeşitli organizmaların parlama yetenekleri ile mavi-yeşil bir ışık yaydıkları keşfedildi. Title Rambouillet'teki projenin arkasındaki Fransız start-up Glowee'nin kurucusu Sandra Rey, "Amacımız şehirlerin ışığı kullanma şeklini değiştirmek" dedi. Vatandaşlara, çevreye ve biyolojik çeşitliliğe daha fazla saygı duyan bir ortam yaratmak ve bu yeni ışık felsefesini gerçek bir alternatif olarak empoze etmek istiyoruz." diyerek sözlerine devam etti. Title Işık üretiminde kullanılan bir diğer canlı ise mantarlar, biyolüminesans üretmelerine izin veren genler taşıyorlar ve ışıldayan bitkilerde biyomühendislik yapmak için kullanılıyor. Title 30 yıl önce ateşböceklerinden bir gen kullanarak ilk ışıldayan bitkiyi yaratan bir bilim adamı olan Keith Wood, teknolojinin kısmen LED'ler gibi yapay aydınlatmanın yerini alabileceğini söylüyor. Title Rambouillet'teki bekleme odasını aydınlatan turkuaz mavisi parıltı, Fransa kıyılarında toplanan Aliivibrio fischeri adlı bir deniz bakterisinden geliyor. Bakteriler, tuzlu su dolu tüplerin içinde saklanıyor ve bir tür ışıklı akvaryumda dolaşabilmelerine olanak tanıyor. Title Kasaba sakinleri sürdürülebilir bir hayat yaşamak için bu teknolojiyi bir şans olarak görüyor. Bakteriler tarafından aydınlatılacak Fransız kasabası Paris’teki Rambouillet kasabasında deniz yosunları ve dalgaların taşıdığı bakterilerden yansıyan renkli ışıklar keşfedildi. Fransız girişim Glowee ise bu mavi ve yeşil renkli ışıkları kullanarak kasabayı aydınlatacak bir proje geliştirdi. Böylece kasaba sürdürülebilir enerjiyle aydınlatılacak.
{{ entity.comments.quantity }} YORUM BİR YORUM YAZIN

  • BiP’te paylaş
  • Telegram’da paylaş
  • Whatsapp’ta paylaş
  • Pinterest’te paylaş
  • Flipboard’da paylaş
  • E-posta gönder

Türkiye'de ilk defa üretimi yapıldı: Tazesinin kilosu 400, kurusu 3 bin TL FOTOĞRAF 12 Title Türkiye'nin yaş meyve ve sebze üretiminde önemli bir yere sahip olan Mersin'de doğal ortamda yetişen ancak kültürel olarak henüz hiç üretimi yapılmayan kuzugöbeği mantarının ekonomik değerinden üreticinin faydalanması için Tarım ve Orman Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü'ne bağlı Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından çalışma yapıldı.
Title Daha önce küçük denemeler yapan enstitü ekibi, 'Kuzugöbeğinin Kültüre Alınması' projesini hazırlamak için seraya doğadan topladıkları kuzugöbeği mantarını ekti. Mart ayından itibaren kendini göstermeye başlayan mantarlar, bir ay sürede tamamen çıkarak bir kısmı hasat seviyesine geldi.
Title Kilogramda fiyatı 400 TL olması nedeniyle yaklaşık bir dönümlük alanda 300 ile 700 kilogram arasında ürün alınabileceği bunun da üreticiye 120 ile 280 bin TL arasında kazanç sağlayacağı kaydedildi. Title Kurutulmuş halinin 3 bin TL olduğu mantarın enstitüdeki Ar-Ge çalışmalarının ardından projenin hayata geçirileceği ve üretimin süreceği ifade edildi.
Title Çalışma ile ilgili bilgi veren Enstitü Müdürü Doç. Dr. Davut Keleş, "Tarım Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne bağlı Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü olarak birçok araştırma yapmaktayız. Bu araştırmalardaki amacımız çiftçinin kazancını çeşitlendirmek, kar oranını, gelir oranını yükseltmek, doğada yetişen, doğada toplaması yapılan ürünleri kültüre almak gibi projeler yürütmekteyiz. Bu projelerden bir tanesi de şuan içinde bulunduğumuz serada kuzugöbeği mantarı yetiştiriciliğini nasıl kültüre alabiliriz diye geliştirmiş olduğumuz bir proje sonucunu görüyoruz. Gördüğünüz gibi serada şuan ki tarihte bu sıfır rakımda kuzugöbeği mantarı olmamasına rağmen, şuan Toroslarda bin rakımdan sonra bulunmakta olmasına rağmen kuzugöbeğinin yetiştiğini görmektesiniz, bu da çalışmalarımızın başarılı olduğunu göstermektedir" dedi.
Title "Müthiş bir gelir elde ediliyor, Fransız mutfağının vazgeçilmezi"

Kuzugöbeğinin birçok isimle anıldığını anımsatan Doç. Dr. Keleş, "Çok değerli bir mantar, özellikle Fransız mutfağında vazgeçilmezlerden. Kuzugöbeğinin girdiği Fransız yemekleri 4-5 katına fiyatla satılmaktadır. Çünkü kuzugöbeği aynı zamanda şifa kaynağı olarak bilinmektedir. Kuzugöbeği mantarının yetiştiriciliği ile biz burada dekardan 300 kilogram ile 700 kilogram arasında bir ürün almayı hedeflemekteyiz. Yaş kuzugöbeği mantarının kilosu 400 liradan satıldığını düşünecek olursak, müthiş bir gelir elde ediliyor. Dekara 120 bin ile 280 bin lira arasında bir gelir elde etme olanağı sunmaktadır. Bu aradaki fark yapmış olacağımız AR-GE çalışmaları ile yukarılara doğru çıkarılacaktır. Bu da yapılacak olan AR-GE çalışmalarının önemini göstermektedir. Kuzugöbeğinin kültüre alınması projemiz sayesinde ilk kez doğa değil de serada yetiştiriciliğini yapıyoruz. Tabi ki dünya da birkaç ülkede yetiştiriciliği yapılıyor ama Türkiye'de bu bir ilktir" ifadelerini kullandı. Title "Çok sevilen mantar, yemeğin fiyatını 50 euro arttırıyor"

Sebzecilik alanında çalışma yapan ve mantar denemesini takip eden Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Atilla Ata da şunları kaydetti: Title "İşe başlarken ilk önce doğadan mantarları topladık. Daha sonra bunları laboratuvar ortamında çoğaltarak, araziye ekimini kasım ve aralık ayında gerçekleştirdik. İlk meyve görüntüsünü 11 Mart'ta elde ettik. Bugün bir ayı geçti. Şu an gördüğünüz gibi verimli bir alan. Artık belki üretilme söz konusu olabilecek verim potansiyeli gözükmekte. Yetiştiriciliği içinde gölge koşullar gereken bir mantar türü, çünkü güneşte zarar görüyor. O sebeple bulunduğumuz ortam gölge tülleriyle kaplı. Aynı zamanda yüzde 50, yüzde 60'ın üzerinde bir nemi muhafaza etmemiz gerekiyor. Bu sebeple de etrafta sulama sistemlerimiz var. Hem gölgeleme hem de sisleme işlemi, hasat sezonunun uzamasına katkı sağlayacak, dolayısıyla verimin artmasına katkı sağlayacak. Çok sevilen bir mantar, özellikle finedining restoranlarda kullanılan pizzanın içine girdiği zaman bu mantar pizzanın fiyatını 50 euro artıyor, yurtdışında. Bir iki mantar doğranıyor, pizzanın fiyatı 50 euro artıyor." Title Title Title Title Türkiye’de ilk defa üretimi yapıldı: Tazesinin kilosu 400, kurusu 3 bin TL Türkiye’de belirli bölgelerde doğal olarak yetişen ancak şu ana kadar birkaç ülke dışında üretimi yapılamayan ‘kuzugöbeği mantarı’ Türkiye’de ilk defa Mersin’de Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nde kurulan bir serada üretilerek verimli bir sonuç elde edildi. Tazesinin kilogram fiyatının 400, kurusunun ise 3 bin TL olduğu mantarın fiyatının, Ar-Ge çalışmalarının tamamlanmasının ardından çiftçiye alternatif ürün olarak sunulması hedefleniyor.
{{ entity.comments.quantity }} YORUM BİR YORUM YAZIN

  • BiP’te paylaş
  • Telegram’da paylaş
  • Whatsapp’ta paylaş
  • Pinterest’te paylaş
  • Flipboard’da paylaş
  • E-posta gönder


YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

"); e.preventDefault(); // avoid to execute the actual submit of the form. $.ajax({ type: "POST", url: "http://davahaber.com/wp-comments-post.php", data: form, // serializes the form's elements. success: function(data) { $(".quickComment form").html("
Yorumunuz gönderilmiştir. Paylaşımınız için teşekkür ederiz.
") } }); } });
GÜNDEM Almanya’dan hayalindeki işletmeyi açmak için Türkiye’ye geldi: Dokuz günde mağdur oldu
GÜNDEM Karadeniz’de deniz suyu sıcaklığı artıyor: ‘Anormal seviyelerde’
GÜNDEM Seyir halinde yanan araç küle döndü
GÜNDEM Trafik magandasından kadın motor sürücüsüne ‘tükürüklü taciz’ kamerada
GÜNDEM 3 Kamu kurumu toplamda 79 personel almak için ilana çıktı
GÜNDEM Bursa-İstanbul deniz otobüsü seferlerinden bazıları iptal edildi